TRAFİK KAZALARINDA MADDİ-MANEVİ TAZMİNAT
2021-09-20 GenelTRAFİK KAZALARINDA MADDİ MANEVİ TAZMİNAT NEDİR?
Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası, en az bir motorlu aracın katıldığı kazada ölüm, yaralanma gibi bedensel zararlar ile üçüncü kişilere ait ev, araba, arazi gibi malvarlıklarında meydana gelen zararların giderilmesi amacıyla zarar gören uğrayan kişiler tarafından trafik kazasında sorumluluğu bulunanlara karşı açılan bir tazminat davası çeşididir.Trafik kazası nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararların tazminin sağlanması BK m.49 hükmüne dayanmaktadır.İlgili hükme göre ‘’ Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.’’
Trafik kazaları ilgili hükümde açıklandığı üzere haksız fiil niteliği taşıyor olmasından dolayı tazminat davası açılmadan önce dikkat edilmesi gereken süreler vardır.Trafik kazasının işledniği gün,tazminat davasnda uygulanan zamanaşımı süresi işlemeye başlar.Karayolları Trafik Kanunu m.109/1 hükmüne göre ‘’motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Yani zarara uğrayan kişi,faili ve zararı daha sonra öğrense bile her durumda fiilin işlenmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi söz konusudur.Örneğin,06.09.2020 tarihinde gerçekleşen bir trafik kazası sonucu;ölenin yakınları ölüme sebep olan fiilden haberdar olmalarına rağmen, ölüme sebep olan kişiyi 05.11.2021 tarihinde öğrendiklerinde,dava zamanaşımı süresi 05.11.2021 tarihinde başlayacaktır ve zamanaşımı süresi 05.
11.2022 tarihinde sona erecektir.Bu demek oluyor ki,ölen kişinin yakınları veya ölen kişinin desteğinden yoksun kalanlar 05.11.2022 tarihinden sonra trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası açamayacaklardır.
KTK m.109/2 hükmüne göre ,trafik kazası nedeniyle bir suç işlenmişse ceza zamanaşımı süreleri uygulanır.Kaza sonucu taksirle adam yaralama veya ölüm var ise taksirle adam öldürme suçu işlenmiş olduğunda,ceza kanununda bu suçlar için öngörülen dava zamanaşımı süresi ne ise,maddi ve manevi tazminat davasında işlenecek olan süreler de odur. Ceza kanunundaki temel dava zamanaşımı süresi geçse bile, ceza davası devam ediyorsa, yani ceza hukukundaki “uzamış dava zamanaşımı” devreye girmişse, ceza davası devam ettiği müddetçe herhangi bir zamanaşımı süresine bağlı olmadan trafik kazası nedeniyle tazminat davası açılabilir.
Trafik kazası nedeniyle uğranılan zararın tazmini için yaralanan kişi maddi ve manevi tazminat açabilir. Trafik kazası nedeniyle ağır bedensel bir yaralanma vuku bulmuşsa, yaralanan kişinin yakınları (anne, baba, eş, çocuklar, nişanlı) da sadece “manevi tazminat davası” açabilirler (BKmd.56). Yargıtayın yerleşik kararında ise “ağır bedensel yaralanma”, yaralanan kişinin uzuv kaybetmesi veya yaşamsal fonksiyonlarını yerine getirememesi olarak kabul edilmektedir. Örneğin; kol veya ayaklardan birinin ağır bedensel zarardan dolayı kaybedilmesi gibi haller ağır bedensel yaralanma olarak değerlendirilmektedir.
Ölümlü trafik kazalarında ise, ölen kişiden yaşadığı süreç boyunca destek gören herkes maddi ve manevi tazminat davası açabilme hakkına sahiptir. Ölen kişi evli ise eşi ve çocuklarına, bekar ise anne ve babasına destek verdiği karine olarak kabul edilir. Yani, bu kişilerin ölenin desteğinden yararlandıklarını ispat etmelerine gerek yoktur. Ölen kişinin nişanlısı, amcası, dayısı vb. gibi herhangi bir yakınının trafik kazası nedeniyle tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) talep edebilmesi için ölen kişiden yaşarken destek aldığını ispatlaması gerekir.
Tazminat davası,haksız fiile neden olan şahıslara açılabilmektedir.Bunun yanı sıra haksız fiili işleyenlerin dışında başka kişiler de haksız fiilden sorumlu tutulabilmektedirler.Bu kişiler aracın sürücüsü(BK m.49),aracın sahibi(KTK m.85/1),aracın işleteni,,sigorta şirketi(KTK m.91) olabilir. Trafik tescil kayıtlarında aracın sahibi olarak gözüken kimse, aynı zamanda aracın işleteni olarak kabul edilir. Araç sahibi, aracın üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığını, araç için bir başkasının harcamalarda bulunduğunu veya araç üzerindeki ekonomik çıkarın bir başkasına ait olduğunu, işleten sıfatının bulunmadığını kanıtlayabilirse sorumluluktan kurtulabilir. Motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde; aracın işleteni meydana gelen zarardan sorumlu olur. Başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse de işleten olarak kabul edilir (HGK 2015/2890 karar).
Trafik kazalarında yetkili mahkeme ise birden fazladır.
- Davalılardan herhangi birinin ikametgahının bulunduğu mahkemede tüm sorumluluk sahibi şahıslara maddi ve manevi tazminat davası açılabilir(HMK m.6).
- Davalılar , trafik kazasının meydana geldiği yer mahkemesinde tazminat davası açabilirler(HMK m.16/1).
- Trafik kazası nedeni ile zarar gören kişinin ikametgahının bulunduğu mahkemede de dava açılabilir (HMK m.16/1).
- Trafik sigortası şirketinin bulunduğu yer mahkemesinde maddi ve manevi tazminat açılabilir (HMK m.14/2).
Görevli mahkeme kural olarak Asliye Hukuk Mahkemesidir (HMK m.2/1).Örneğin,Kartal’da gerçekleşen bir trafik kazası sebebiyle açılacak olan dava,Kartal Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmalıdır.Trafik sigortasını yapan şirkete açılacak davaya bakmakla görevli olan mahkeme ise Asliye Ticaret Mahkemesi’dir(6102 sayılı TTK m.4/1-a,m.5/1). Trafik kazası nedeniyle aracın sürücüsü, sahibi ve işleteni ile birlikte aracı sigortalayan sigorta şirketine birlikte dava açılacaksa; tüm sorumlular hakkında Asliye Ticaret Mahkemesi’nde tazminat davası açılmalıdır.
Ölümlü trafik kazalarında ölen kişinin yakınları örneğin anne,baba,kardeş,nişanlı kişiler ölüm sonucunda duydukları ağır elem ve kederden dolayı faile manevi tazminat davası açabilirler.Bu tazminat davası ölen kişinin her türlü cenaze giderleri,ölüm hemen gerçekleşmemiş ise hastane masraflarını kapsamaktadır.Aynı zamanda ölen kişinin yakınları,destek yoksun kalma tazminatı da talep edebilirler.Destekten yoksun kalma tazminatı ,ölenin yaşam boyu desteğinden mahrum kalacak olan kişiler tarafından açılabilir. Destekten yoksun kalanlar, muhtemel destek süresi boyunca ölenden elde edecekleri mali menfaati tazminat sorumlularından talep edebilir.
Sadece yaralamalı trafik kazaları sonucu açılacak tazminat davasında yaralanan kişinin yakınları hiçbir şekilde maddi tazminat talebinde bulunma hakkına sahip değildirler.Fakat,yaralanan kişi, ağır yaralanma sonucu,uzuv kayı yaşamışsa,mağdurun yakınları manevi tazminat talebinde bulunabilirler.Bu tazminat,yaralanan kişinin hastane masrafları , mağdurun kazanç kaybı,çalışma gücünün yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları kapsar.
Stajyer Avukat Halime Örnek
← Geri dön